top of page

ZİKİR KURAN’IN KENDİSİ DEĞİL BİR ÖZELLİĞİDİR

  • Yazarın fotoğrafı: Sinan Dolayman
    Sinan Dolayman
  • 26 Şub 2023
  • 2 dakikada okunur


Kuran’ın diğer bir isminin Zikir olduğunu söylemenin Yüce Allah’ın Kitap’ta bildirdiği ayetlere bakıldığında doğru olmadığı görülür. Hicr suresinin 6. ve 9. ayetlerinde geçen Zikir kelimesinin lam-ı tarif yani belirlilik takısıyla geçtiğini görüyoruz.

“Şüphesiz Zikr’i biz indirdik ve onun koruyucuları da elbette biziz.”(Hicr,9)

“Dediler ki: "Ey kendisine Zikir indirilen! Sen muhakkak delisin.” (Hicr,6)

Sad suresinde ise “zi” yani sahiplik edatıyla geçtiğini ve Zikir’ in sıfat, Kur'an'ın mevsuf olduğunu görüyoruz. Demek ki Zikir, Kuran’ın bir özelliğini ifade ediyor, onun Kuran’ın bizzat kendisi değil sadece bir yönünü ifade ettiği anlaşılıyor. “Sâd. Zikir sahibi Kuran'a andolsun” (Sad,1)

Zuhruf suresi 3. ayette de: “Biz onu, anlayasınız diye, Arapça bir Kuran yaptık.” buyurularak Kuran'ın aslının Allah'ın sözü olarak herhangi bir dil fonetiğinde olmadığı halde sonradan Arap dilinde indirilmiş olduğu anlaşılıyor. Çünkü Allah ne Arapça ne Türkçe ne İngilizce yani, herhangi bir dil ile sınırlandırılamaz. Elimizdeki bu Mushaf ezeli olmayan, sonradan oluşmuş, fakat Allah'ın öz olan sözünün dile dönüşmüş halidir.

Enbiya suresi 2. ayette Yüce Allah’ın: “Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir Zikir gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar” ifadesinde geçen Zikir kelimesinin muhdes (sonradan olan, yeni olan) kelimesi ile beraber zikredilmesi çok dikkat çekicidir. Zikir’in Kuran'ın bizzat kendisi olmadığı iyi anlaşılırsa geçmişte Mutezile’nin ortaya koyduğu Halku’l Kuran (Kuran'ın yaratılmışlığı) meselesi de açığa kavuşmuş olacaktır.

Yasin suresi 69. ayette: “Biz ona şiir öğretmedik. Ona yakışmaz da. Bu yalnızca bir Zikir ve apaçık bir Kuran'dır.” buyurulmuştur. Burada geçen Kuran kelimesinin Zikir kelimesi üzerine atfedilmesinden Zikrin ibadet, Kuran'ın ise ilim olduğu anlaşılıyor. Şöyle ki namaz içerisinde ayetlerin tilaveti Zikir’dir. Bu inen ayetleri Arapça olarak ibadetimizde dile getirmemizdir. Bir kişi anlamını bilmeden okuduğu ayetlerle namaz kılsa namazı yerine gelmiş olur. Çünkü o Zikri yerine getirmiştir. Fakat Kuran'ı anlamak o ise Zikir’den farklıdır.

Yukarıda geçen Hicr 9.ayetteki Zikir’in tenzil yani ayetlerin idrak edilmeden önceki indirilmiş hali olduğunu anlıyoruz. İnzal ise indirilen bu Zikir’in Peygamberin zihnindeki oluşturduğu anlamlardır.

Son olarak Zikir kelimesinin hatırlamak, işaret etmek, hafıza gibi anlamları da olduğunu bilmek gerekir.

Comments


bottom of page