KELİMATULLAH (ALLAH’IN KELİMELERİ /VARLIK ALEMİ)
- Sinan Dolayman
- 26 Şub 2023
- 1 dakikada okunur

Beşeri diller seslerden oluşur. Bu seslerden de kelime ve cümleler oluşur. Biz bir Japon’un konuşmasını duyduğumuzda bir Türk olarak sadece birtakım sesler duyarız fakat zihnimizde bir anlam oluşmaz. Çünkü bu seslerin nelere işaret ettiğini o dili bilmediğimizden anlayamayız. Kelimelerin zihinde neye işaret ettiği ortaya çıktığında artık o karşılığı olan bir sözdür.
Diller iki şeyi sağlar. Birincisi “iletişim”, ikincisi de “düşünme”dir. Peki Kelimatullah (Allah'ın kelimeleri) içinde bunu söyleyebilir miyiz? Eğer elimizde bulunan yazılı Allah'ın sözü (Mushaf) veya okunan Allah'ın sözü (Zikir) bizzat Allah'ın öz sözü olsa o zaman haşa Allah'a bir milliyet isnat etmiş oluruz. Yani Allah'ı Arapça konuşan bir zat olarak görmüş oluruz. İnsan sözleri işaretler ve o işaretlerin karşılık geldiği medlullerden (işaret olunan) oluşur. Fakat aynı şey, nitelik ve nicelikte tek olduğu için Allah için söylenemez:
“Deki “O Allah, tektir.” (İhlas, 1)
“De ki: "O, ancak bir tek olan İlah’tır” (En’am, 19)
Yüce Allah’a beşere ait ne bir dil ne bir milliyet isnat edilemez. O’nun sözlerinin bizzat kendisi medlul yani işaret olunan varlıklardır. Mesela, Allah için güneş kelimesi güneşin bizzat kendisidir. Yani tüm kâinat ve kâinattaki prensipler Kelimatullah’tır. Bundan dolayı Allah haktır, sözü de haktır deriz:
“O'nun sözü Hakk’tır,” (En’am, 73)
“Allah, kelimeleriyle ancak hakkın ortaya çıkmasını sağlar.” (Yunus, 82)
“İşte böyle! Allah hakkın ta kendisidir, o Allah’ı bırakıp da taptıkları şeyler ise bâtılın ta kendisidir.” (Hac, 62)
Zihnin dışında dış dünyada ki varlık alemi işte bu Kelimatullah diye ifade edilen Allah’ın kelimeleridir. Zihinde oluşanlar değil. Varlık alemi, fiziksel yasalar ve Esma-i Hüsna (Allah’ın güzel isimleri) beşer dilinin anlayacağı seviyeye indirgenmiştir. İnsanın idraki sınırlı olduğu için bunları kavrayabilmesi için teşbih ve benzetmeler (müteşabihat) dilde kullanılmıştır.
Comments